İşitme kayıpları doğuştan veya sonradan meydana gelebilmektedir.

 

Doğuştan meydana gelen işitme kayıpları:

Doğum öncesi (prenatal) dönemde yani annenin hamileliği sırasında radyasyona maruz kalması, genetik, akraba evliliği, vb. sebepler;

Doğum sırasında (perinatal) dönemde bebeğin düşük doğum ağırlıklı olması, anne bebek arası kan uyuşmazlığı olması, doğum sırasında oksijen yetersizliği, vb. sebepler;

 

Mikrotia / anotia yani kulak kepçesinin  kısmi veya tamamının olmaması, dış kulak yolu atrezisi / stenozi dış kulak kanalının darlığı;

Doğum sonrası (postnatal) dönemde ve konuşma gelişimi olduktan sonraki dönemde bebeğin geçirdiği hastalıklar ya da yüksek sese maruz kalması, orta kulak iltihapları, meniere hastalığı, otoskleroz, kulak zarı perforasyonları, kolesteatom, vb. gibi pek çok sebepler sayılabilmektedir.

 

Doğum sonrası meydana gelen işitme kayıplarının büyük çoğunluğu günümüzdeki ses kirliliğinden kaynaklanmaktadır. İnsan kulağı 85 desibel sese 8 saatten fazla maruz kaldığı zaman gürültüye bağlı geçici veya kalıcı işitme kayıpları meydana gelebilmektedir. Yaşımız ilerledikçe vücudumuzdaki tüm organlarda problem olduğu gibi kulağımızda da sorunlar yaşanabilmektedir. Yaşla birlikte, iç kulağımızda tüy hücre harabiyeti meydana gelerek prespiakuzi dediğimiz yaşa bağlı genellikle bilateral (iki kulakta) sensorinöral tipte yüksek frekansları tutan işitme kaybı görülmektedir. Aynı zamanda, yaşla birlikte ortaya çıkan işitme şikâyeti konuşmayı duyma fakat anlayamama şeklindedir. İşitme cihazı yalnızca sesleri artırmakla kalmayıp algı düzeyinizi korumanızı sağlayacaktır. Kulak Burun Boğaz muayenesinden sonra tek veya iki kulakta işitme kaybınıza göre doktorunuzun uygun gördüğü durumda işitme cihazları veya işitsel implantlar (koklear implant, beyinsapı implant, kemiğe monte işitme cihazları) uygulanabilmektedir.

 

İşitme cihazı uygulamasını işitme cihazı uzmanınız işitme kaybınıza ve kaybınızın derecesine göre sizin de isteklerinizi dikkate alarak yapacaktır.