Geçmişten Bugüne İşitme Cihazının Serüveni

 

İşitme kaybı insanlık tarihinin çok eski zamanlarından beri var olan ve iletişimi derinden etkileyen bir problemdir. Geçmişte insanlar ellerini kepçe gibi yaparak sesi daha iyi duyduğunu fark ettikleri andan itibaren işitme hassasiyetinde meydana gelen problemi aşabileceklerini fark etmişlerdir.

 

İşitme kaybı ile yaşamanın zorluklarını çeken insanlar kendi çabalarıyla çözüm yolları bulmaya çalışmışlardır. M.Ö işitme cihazı görevini eller üstlenmiştir. Elleri kepçe gibi kullanıp 10-15 db kadar sesi artırmayı sağlamışlardır.

 

Tarihin bilinen isimlerinin yaşadıkları işitme problemleri ve o zamandan günümüze kalan çivi yazıları, işitme boruları ve kulak motifinde dilek taşları bize geçmişin aynası olmuştur. Zamanın krallarına yapılan akustik koltuklarla başlayan süreç Alexander Graham Bell’in annesinin ileri derece işitme kaybı olması ve eşinin doğuştan işitme kayıplı ve konuşma yetisinin olmaması Graham Bell’i işitme cihazı yapmaya çalışırken elektrik sinyallerinin dönüşümünü keşfederek telefonun icadıyla bir çağı kapatıp başka bir çağın açılmasını sağlamıştır.

 

İlk elektriksel çalışan işitme cihazının keşfi 1879 yılında Luil Jacopson tarafından yapılmıştır ve tinnitusu maskele etkisini de içeren ses tedavisinden oluşmaktadır. Zaman ilerledikçe işitme kaybı olan insanlar için yeni ve daha iyi çözümler keşfedilmeye devam edilmiştir ve ilk işitme cihazının satışı Miller Reese Hutchison tarafından gerçekleştirilmiştir.

 

Miller Reese Hutchison’a çok ileri derece işitme kaybı olan ve bundan kurtulmak için çözümler arayan Thomas Elva Edison belli aralıklarla yardım etmiştir. Miller Reese Hutchison ilk işitme cihazı satışı talep görmüştür. Ancak Miller insanların işitme kaybının farklı frekans bölgesinde ve farklı ses tonlarına ihtiyaç duyacağının farkına varmıştır. Bunun üzerine işitme kayıplı insanların işitme kaybının hangi frekans bölgesinde olduğunu bulmak amacıyla ilk elektrikli odyometre cihazını da üretmiştir.

 

Yaklaşık 1950’lerde başlayan transistörlü işitme cihazı dönemine geçiş ile daha küçük işitme cihazları üretilmeye başlanmıştır. Kulak arkası işitme cihazları üretildikten sonra işitme kayıplı bireylerin işitme konforlarında artış sağlanmıştır. İnsanların gözünde işitme kaybı bir problem olmaktan çıktıktan sonra estetik kaygılar ön plana çıkmaya başlamıştır. Buda işitme cihazı üreticilerini kulak içi işitme cihazını üretmeye sürüklemiştir.

Kulak içi işitme cihazı ilk üretildiğinde kulak kalıbı almak için üretilecek malzemeleri oluşturmak ve kulak izi almak problem olmuştur. Ancak günümüzde teknolojinin gelmiş olduğu boyut sayesinde işitme cihazları hem estetik dizaynı ile hem de ses kalitesi ve işitme konforuyla gerçek kulak duyumunu aratmayacak kadar teknolojik yapılmıştır. Kim bilir belki ilerleyen süreçte işitme cihazları görünmeyecektir.